tag:blogger.com,1999:blog-2994767934090563604.post2878107142811590396..comments2016-12-24T00:53:22.991+03:00Comments on Taklitçi Yengeç: markam için secdeye varıcam artık.db.http://www.blogger.com/profile/07643682449099894673noreply@blogger.comBlogger4125tag:blogger.com,1999:blog-2994767934090563604.post-8883530731215327892012-01-07T13:44:19.116+02:002012-01-07T13:44:19.116+02:00eheh aziz başkan. bundan önce ne vardı ali şen. on...eheh aziz başkan. bundan önce ne vardı ali şen. onu tek geçerim yalnız. elinde purosuyla canum evladum şeklinde konuşmasıyla kalbimde yeri ayrı. ehehe<br /><br />bence beynimizin daha fazlasını kullanmıyoruz. hatta beynimizi kullanmıyoruz. yaşınız kaş dolaylarında bilmiyorum ama heralde yakınızdır. benim çocukluğumda 2 tane ayakkabımız olurdu. bir yazlık bir kışlık. ve bu ayakkabıları boku çıkana kadar giyerdik. şimdi öyle değil. gelir seviyesindeki artışa bağlamıyorum ben bunu. daha çok üretici çıktı,fiyatlar düştü. 20 tl'ye gayet kullanışlı ayakkabı bulabiliyorum mesela. kredi kartı zamazingoları çıktı. millet çeşit çeşit alıyor istediklerini. bastırılmış açlık duygumuz ortaya çıktı.beynimizden ziyade bu duyguyla hareket ediyoruz biz. bir de statü meselesi var ki tam bomba. devir imaj devri. elindeki telefondan tut götündeki dona kadar statünü belirliyor. markalarda bunu şahane kullanıyor.<br /><br />doğru dedin hacı abi. tüketicinin payı büyük bu durumdan. tüketici davranışları araştırmaları bildiğin milyon dolarlık seviyede. kaz gelecek yerden tavuk esirgenmiyor.tayland'daki bir tapınakta buda heykelinin yanında som altından beckham heykeli varmış. budaya tapmaya gelirken beckhamada 2 secde ediveriyorsun hehehe. kıyamet gününde orada olacağım ve gözlem yapacağım ehehe.db.https://www.blogger.com/profile/07643682449099894673noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2994767934090563604.post-78722937649946242002012-01-07T11:04:04.481+02:002012-01-07T11:04:04.481+02:00ohhş sabah sabah fena kafa açtın evvela onu belirt...ohhş sabah sabah fena kafa açtın evvela onu belirteyim. <br /><br />markaların müşterilerine karşı bu tasarruflarını insanların inanç ve maneviyat hususlarında tabiatında bulunan bir refleksi suistimal etmeleri olarak görüyorum. neticede insan en başından beri kuralları, yaptırımları net ve katı şekilde belirlenmiş dinlerden defalarca dönerek mevzuatını kendisinin belirleyebildiği, revize edebildiği şeylere inanmayı seçti. putlara taptı, kişilere taptı, kendi zihninden türettiği sözümona dinlere taptı masonluk gibi sciencetology gibi skimsonik tarikatlara bağlanıp bunlara ibadet etti. markalar insanların bu yönünden faydalandılar hatta bu konuda ilk sinyali insanlar çaktılar diyebiliriz. daha ilk markalardan itibaren insanlar bu tarz ürünlere olmayan değerler yüklediler, onları yüceltip etraflarında kümelendiler. hemen örneğini de yapıştırayım; otomotiv sektöründe marka rekabetinin henüz başlamadığı dönemde semavi dinlere inancı çok zayıf olan barış yanlıları volkswagen'i bir inanış olarak benimsediler. hepsi birer volkswagen sahibi olabilmek için uğraştılar. volkswagen sahipleri dernekler klüpler kurdular. bunu bir yaşam tarzı haline getirdiler.fakat o dönemde volkswagen markasının böyle bir tasarrufu söz konusu değildi.halkına araç üreten devlet menşeili bir markanın alakasız kitlelerce bu denli yüceltilmesi tamamen insanların inanç hususunda yaşadıkları boşluktan kaynaklı olmalı. bu konuda yine aynı dönemden adidas örneği verilebilir. adidas'ın hiç bir özel çabası olmaksızın kullanıcıları arasında markaya ve ürüne manevi bir değer yüklenilmesi diğer markaların da iştahını kabartmış ve bahsettiğin suistimal ortamına zemin hazırlamış olmalı.<br /><br />michael jackson örneğine ek olarak ve hatta bundan daha elim ve daha vahim olmak üzere bir "maradona" gerçeği var ki allaha şirk koşuyor ipneler. kıyamet günü arjantin'i iyi izle hacı, cayır cayır yanacaklar.GKhttps://www.blogger.com/profile/13744701982369859311noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2994767934090563604.post-67935097091307513522012-01-07T02:41:29.070+02:002012-01-07T02:41:29.070+02:00en baştan söyleyeyim, çok da lüzumlu buldum siniri...en baştan söyleyeyim, çok da lüzumlu buldum sinirini. modern insanın en büyük problemi boşluk hissinden kurtulamaması diye düşünmekteyim. kendine türlü türlü oyuncaklar, kıytırık bir kedi motifine bile yükleyebileceği derin manevi anlamlar arayarak tatmin olma azminde. isa'ya, musa'ya ne oldu lan? yetmedi mi? ya da ayağa düşürdüğünüz nietzsche feyk dramalarınıza yeterince mastürbatik gelmedi mi? güya beynimizi giderek daha fazla yüzdeyle kullanıyormuşuz da bilmem ne. aklını bir homo erectus kadar bile kullanamayan zekasız bir kitleye bakıyorum ben sokakta her gün.mefistohttps://www.blogger.com/profile/02833800245110480642noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2994767934090563604.post-6730356122148177462012-01-07T02:17:21.924+02:002012-01-07T02:17:21.924+02:00hırsını azmini takdir ettim.haklısın.yılbaşında az...hırsını azmini takdir ettim.haklısın.yılbaşında aziz babamı aradı kutladı saolsun yılbaşısını.ses kaydı yapmışlar falan.ceza evinden seslendi ailemize saolsun askljfadshAndroidhttps://www.blogger.com/profile/00688505320672108263noreply@blogger.com