2 Şubat 2011 Çarşamba

Doğu'nun Kızı


Benazir Bhutto’nun hayatını okuyorum şu sıralar.Fikrimi beyan etmek istedim.
1953 Karaçi doğumlu , Oxford mezunu, 1979'da babası idam edildi,yıllarca hapis yattı,idamın eşiğine geldi, 1988'deki seçimleri kazanarak başbakan oldu, 2 kez hükümet kurdu, yolsuzluk suçlamalarıyla ikisi de düşürüldü, 1999'da Müşerref'in darbesinden sonra ülkeyi terketti, 2007'de geri döndü.Ve öldürüldü.

Müslüman bir ülkede, hem de fanatizmin bir yaşam biçimi olduğu Pakistan'da ilk kadın başbakan olmak, kitleleri peşinden sürüklemek, hafifçe başına atılmış başörtüsünün altındaki ceylan gözleriyle gülen güzel bir kadın... Öte yandan yaşadıklarının sinirlerini ve kişiliğini çeliğe döndürdüğü karizmatik bir lider.

Hindistan ya da Pakistan ile ilgili haberleri hiçbir zaman olaya hakim olacak kadar takip etmeyen, konu hakkında "orada öyle bir şeyler oluyor"dan öteye geçmeyen, Benazir Bhutto hakkında da manşetler ve spotlar dışında fazla bir haber taraması yapmamış biri olarak benim için Benazir Bhutto'nun kaybı -haber değeri ve siyasi öneminden öte, en kişisel boyutuyla- çocukluğumun gerçekten önemli figürlerinden birinin kaybıdır.

Büyüdükçe koptum olaydan, çocukken izlediklerimin ne olduğunu bile hatırlamıyorum. Tek hatırladığım Benazir Bhutto, çok farklı, çok bir "acayip" gelirdi bana, en başta başındaki eşarp yüzünden. Bir kadının kapalı olması çok acayip bir şeydi o zamanki algımla. Ancak anneannelerin başı bağlı olabilirdi. Kapalı olmak demek de, bariz kapalı olmaktı işte, saçın görünmeyecek.Benazir Bhutto'nun ise bir tarzı vardı.

Konuşuyordu, aklımda çocukluğumun neresinden kaldığını hatırlamadığım bir yüz ifadesi var ki işte o ifadesiyle hep konuşuyordu. Ve bunlar benim için çok acayipti. Kendimce "öyle örtü mü olurmuş be" dediğim eşarbıyla, "e bu kadın, nasıl başbakan oluyor ki" dediğim siyasi kimliğiyle, hep anlaşılmaz olmuştu benim için.
Ülkesini çok sevdiği için zamanında iktidarda kalmak uğruna köktendinci Taliban cemaatini beslemiş ve yine beslediği bu cemaatin fikir babalarından Hikmetyarı desteklemiş (bu kısım birini hatırlatıyor ama kimi?) ve yine desteklediği köktendinciler tarafından havaya uçurulmuştur.
Yine de insan üzülüyor tabi..
Olur mu hiç olur mu diyor, kardes kardesi vurur mu?
Kahrolasi diktatörler bu dünya size kalir mi da diye ekliyor..

Geçen yıl kasım ayında Pakistan'a bir seminere gitme durumum vardı ama yol parası çok tuzlu olduğu için gidememiştim.Mezarına gitmek isterdim ve halkına sormak isterdim "nasıl bilirdiniz?". Biri bana Tansu Çiller'i sorduğunda pek hoş şeyler söyleyeceğimi sanmıyorum,acaba Benazir Bhutto'da öyle mi,ben mi güzel görüyorum?

Ali Haydar Yurtsever'in yaptığı röportajından bir parça:

"...Son yıllarda çok acı olaylarla karşılaştım, örneğin beni siyaset sahnesinden silmek için öz kardeşimi öldürdüler, eski arkadaşım Cumhurbaşkanı Faruk Legari beni arkadan vurdu. bu olaylardan dolayı kalbim kırılmıştır. Özellikle bana karşı açılan kampanya kötülük kampanyasıdır. Kardeşimin öldürülmesinde benim parmağımın olduğuna dair yapılan ithamlar siyasi bakımdan bir kardeş gibi olan bir kişi ki o'nun cumhurbaşkanı seçilmesinde benim partimin yardımı vardı, o sandalyenin gücünden o kadar mest oldu ki beni çok kötü bir şekilde makamımdan attı. Kocamın ve siyasi arkadaşlarımın birkaçını hapse atılması Pakistan siyasetinin çok pis olduğunu gösteriyor. Ben partiden çekilerek partime yardımcı olmak istiyordum ve bir daha başbakan olmak istemediğimi de söylemiştim. İki kez parti başkanlığına seçilmiştim ve bir daha bu makamı istemiyordum. Sadece para kazanmak için bu görevi yapmak istemiyordum. Güç kazanmak için ve şöhret için bu görevi istemedim. Sadece Pakistan halkının sevgisi ve onlara hizmet etmek için bu görevi üstlendim. ..."

''İslam'ı biliyorum.Herkesle tartışamaya hazırım.Hazreti peygamber en iyi peçenin gözlerdeki peşe olduğunu söyler.Allah bizden sadece mütevazi ve namuslu giyinmemizi istiyor.Tepeden tırnağa kapanmamızı emretmiyor''

Benazir Bhutto

2 yorum:

  1. Osmanlı'nın gerileme dömemi gibi, saltanatta aile içi çekişmeler, silahlı kuvvetlerde yönetime müdahaleler vs vs.. Butto aykırı bir modeldi tabi o dönem için. Tansu Çiller bizde sıradışı durmuyordu onun kadar. Ha ikisi de Amerikan yandaşlığı ile suçlandı tek ortak noktaları o olabilir. Ama Butto bu suçlama yüzünden katledildi, Çiller hala oğluna jetski falan alıyordur.

    YanıtlaSil
  2. dönemin şartları işte,söylenecek laf mı var

    YanıtlaSil