3 Ocak 2011 Pazartesi
Jiletli manyak
Dün gece çok fantastik bir rüya gördüm.Üzerinde biraz düşünüp kurgu yapsam,bir felsefe uydursam ve film çekilse bir testere,bir koleksiyoncu ne bileyim bir blade olabilir mesela.Elimden tutun derim.
Aklımda kaldığınca anlatayım.Efenim bir yerde geziyoruz ama kiminle gezdiğimi hatırlamıyorum,bir kaç saat sonra Pınarla buluşakmışım Kadıköy'de.Tıntın gezerken, böyle beyaz ağırlıklı bir oda,eşyalar falan dağılmış,belli ki bir arbede yaşanmış bir yerde gözlerimi açıyorum.Ama işi benle değildi ilk.Gözlerim hafif açık bakınıyorum.Sonra adam gitti,ben de dışarı çıkıp gitmek için hazırlanıyorum sanki misafirliğe gelmişim.Çıkış yolu bulamıyorum.En sevdiğim şeyi yani odayı karıştırmaya başlıyorum. Masanın çekmecelerini açıyorum.Aman yarabbi renk renk boyalar,kalemler,siteril "jiletler".Boyaları görünce saf saf "aaaa bu çizer heralde" diyorum.böyle boyaları çıkarıp kokluyorum falan. Hakkaten de çizermiş.Çok enteresan.
Rüyamın burası kopuk.Sonra polisler gelmiş,bizi dışarı çıkarıp bir banka oturtmuşlar.Solumda Lale var.Eve bir baktım,bildiğin köşk.Eve girip çıkıyorlar,telsiz sesleri geliyor falan.Ben de dedim ki;" bizimle ilgilenmiyorlar,ben Pınarla buluşucam,geç kaldım,hadi gidelim." Tam kalktık gidiyoruz üzerimize ateş etmeye başladı birisi hem de köşkten. Lale yere düştü.Vuruldu sandım.Feryat figan Lale'yi yerden kaldırdım.Yokuş aşşağı sanki yürüyüşe çıkmışız gibi sallana sallana iniyoruz.Elimizde çekirdeğimiz eksik sadece.
Kadıköy'e giden tek araba Efetur servisiymiş.Bindik.En arkaya önü boş olan yere denk geldim.Önümde kelimsi bir adam var.Döndü bu,eli yüzü de temiz.Anaaam Kevin Spacey ya bu. Elinde jilet var ama traş jileti değil,sanırım neşterimsi bişey.Çubuğun ucuna takılmış ufak bıçak ucu gibi bişey. Böyle suratıma,boynuma falan birkaç çizik attı.En son attığı çizikte dedi ki;" bu son darbemle yavaş yavaş öleceksin." Ben de "napıyon lan sen,senin gibi sapıklar yüzünden babam dışarı salmıyor." diyerekten elinden jileti aldım ve Kevin'ın suratına doğru salladım.En son darbemde şah damarına geldi,kan fışkırdı böyle. Sonra dedi ki;" ben seni acı çektirmeden öldürüyorum sen bana acı çektirtiyorsun." Dedim kader bro alnımızda ne yazarsa o olur.Bütün bunlar olurken biz hala serviste Kadıköy'e gidiyoruz ve bir Allahın kulu çıkıpta "ne yapıyorsunuz lan siz" demedi.
Sonra uyandım,üstüm açılmış.Bildiğin üşümüşüm.Sarındım tekrar uyudum.Bu arada katil Kevin Spacey.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder