30 Mayıs 2011 Pazartesi

ne farkın var ablacım,anlat bana?

kadın,kadın hakları,kötü yol zart zurt diyoruz ama bunu herkes demesin.komik ve itici oluyor.
siyasete ve kibarlaşmaya mal olmuş ismiyle "hayat kadınlarına" saygım var. para kazanıp hayatını sürdürme ya da birilerinin para kazanma derdiyle bu yola düşmüş,düşürülmüş kadınlar onlar.para kazanma peşinde kendini kaptırmış pek çok insanın aksine ruhlarını değil sadece bedenlerini satan, hatta satmayıp kısa dönem kiralayan kadınlar. gerçi ruhları satılık ya da kiralık değildir ama yine de epey yaralıdır.

her insanın doguştan sahip olduğu yer kabuğunda özgürce yaşama hakkını hiç tadamayan ve aslında hiç özgürce yaşayamamış kadınlarin yalnızca birine verilen isimdir..belki de bu yüzden onlara "hayat kadını" gibi ağır bir isim takılmıştır..erken yaşta düşürüldükleri bu dipsiz kuyu kimbilir kaç kadının geleceğe dair hayallerini yıkmıştır..fakat her ne olursa olsun aynı anlamı taşıdıgı rivayet edilen "hayat kadını" kelimesi kesinlikle "orospu" kelimesi ile eşdeger tutulmamalıdır..zira benim "genel ev" denilen ve insanların kendi öz tenine yabancılaştırıldıgı et pazarında calışan birine orospu demeye dilim varmıyor..hayat kadını o..hayatın kadını..siz erkeklerin anlık bir zaafı icin oraya düşürülmüş zavallı bir kadın..oldukça zayıf ve narin..o sonsuzluğun içinde sadece bir günlük kadın..


gabriel garcia marquez bir kitabında şöyle der; "seks insanın aşkı bulamadığında elinde kalan bir tesellidir.."
gerçekten de bu insanlar için bu böyledir..öyle bir kadın düşününüz ki;kadınlığın has duygularından olan aşık olmayı,sevmeyi,çocuk doğurmayı,ana olmayı,ona bakmayı,büyütmeyi hiç yaşayamamış..hep başkaları için yaşamış..kimse onun için yaşamamı$..birileri onun elinden bu hakları hep almış ve alacak..sadece etinden faydalanmak için ücret ödemeye hazır,5 dakikalık zevk uğruna insan hayatını kararttıktan sonra "ulan acıdım şimdi ya" diyen insanlar var onun hayatında..
şayet bu insanlık trajedisini ve bu kadınların bu hale nasıl sokulduğunu irdeleyecek olursak epey bir derine inmemiz gerekecektir..

ülkemizde;genelevlerde calışan hayat kadınlarının coğu yabancı kökenlidir..ve ilginçtir ki hemen hepsi akıcı bir şekilde türkce konuşmaktadır (hayır,gidip tek tek sormadım)..bu insanlar ülkemize bol kazanç vaadi ile fuhuş mafyası tarafından legal veya illegal olarak sokulan çaresiz kadınlardan başkası değildir..fuhuş mafyasının kendilerine tehditle ve zorbalıkla yüksek meblağlarda senet imzalatmasından sonra borçlandırılarak kendini satmaya zorlanır..

kendini satmak..
ne kadar acı bir cümle..empati yaparak kendinizi veya bir sevdiğinizi onun/onların yerine koyun..her gün hiç tanımadığınız 10 kişi ile mahreminizi paylaştığınızı düşünün..bu size acı vermeyecek midir..peki bu kadının ruhundaki zedelenmeyi,oluşan psikolojik çöküntünün hesabını kim verecektir,yada bu kadının/kadınların varsa çocuğunun psikolojisi ne olacaktır..merak ettigim bu insanların gözler önünde eriyip gitmesine,her türlü olayda ayağa kalkan sivil toplum örgütleri,insan hakları diye kıçını yırtan o kadar dernekten neden bir sivrisinek vızıltısından fazla ses çıkmıyor..

birde bütün bu insanlık dramına sırt çeviren,görmemezlikten gelen ve “yok abi zevk için yapıyorlar” diyebilecek kadar yüreği nasırlaşmış yaratıklarda vardır benim güzel ülkemde..onlar işlerini bitirip hayatlarını yaratık olarak tamamlayacaktır nasıl olsa..

hayat kadını demek omuzlarında koca bir hayatı taşımak demektir..hayat kadını demek ruhunun derinliklerinden gelen ve kimsenin görmediği gzöyaşlarına her daim sahip olmak ve tüm olumsuzluklara karşı bütün dünyaya haykırmak istemek fakat susmaktır,susturulmaktır..derdini içine atmak ve kendi derdini imha etmeyi öğrenmektir..ve bütün bunlardan ötürü insanın duygularının körelmesi,hissizleştirilmesidir... aslında hayata kırgın olmaktır birazda

neyse,kendilerine bu damgayı yapıştırmayıp ama aynı işi gören o kadar çok "kadın" var ki.. o hayranı olduğunuz ünlüleri düşünün. ya da sokakta "orospu" denen kadınların giydiği kıyafetlerinin aynılarını giyip kendilerine sosyete,elit diyen kadın o kadar çok ki.. soruyorum ablacım;" aynı boku yediğin halde çıkıp demeçler vermeye utanmıyor musun?,o kadınlara acımaya ya da aşağılamaya utanmıyor musun? senin ne farkın var ki onlardan ücretinin daha fazla olmasından başka?!!"

son olarak;
allah sizi kahretsin!



bütün bunlar,sabah kalkıp kahvaltı ederken,açtığım müzik kanalındaki yarı çıplak şarkıcı bozmalarını görünce ve kanal d de yayınlanan bana herşey yakışır programındaki sonradan görme orospuları görünce aklıma geldi.

4 yorum:

  1. orospular arası algı farkı yaratan cihaz sorunun asıl kaynağıdır. televizyon. insanlar televizyondan kaliteli şeyler talep etmedikleri için televizyon onlara ne verirse onu almak zorunda kaldılar. ve bu cihaz da onlara hep en kefaşeyi en kalitesizi en ucuzu verdi. bir avuç orospu, bir kaç ibne artist ve diğer geveze tipler.

    hayat kadınlığı-orospuluk sıfatlarının farklılığı,kriterleri vs hususu kişiye göre değişebilir. ama en azından ahlaki değerleri muhafaza için bu konuda gevşek olmamak,fikriyatta farklılık gösterse dahi söylemde bu tarz işleri reddetmek gerekir. tabi yine "bence"..

    son bi tane daha sallayayım; illegal sevişen herkes orospudur.çok mu radikal oldu lan? yok iyi oldu.

    saygılarımla.

    murat çınar
    münübüs şöförü

    YanıtlaSil
  2. asdfghjklş mahallenin delikanlısı GK

    o kadar derinlemesine düşünmedim lakin tv deki "ünlülerle" dışarıdaki "modern" kesime bakınca bu tarz bir benzerlik olduğunu düşündüm. bence yani,biri bişey derse ağır küfür ederim. =D

    YanıtlaSil
  3. dışardaki modern kesime pek hakim olamadığım için bilemiyorum da televizyonda halka sunulanlar rafine orospu.ondan eminim.ama dediğin gibi sevişmemiş bir "sosyetik" de tanımıyorum.a dur lan ben zaten sosyetik tanımıyorum.zil çaldı hoca geliyo öptm bye

    YanıtlaSil
  4. ehueheue ben tanıyorum.bizim okulda bolca vardı =D

    YanıtlaSil