Sabah uyanıp bilgisayarı açtığımda gördüm ki Çukurca'da 24 Türk askeri şehit olmuş. 24 ailenin bir parçası kopup toprak altına gitmiş. Ne uğruna? Kimse demesin ki vatan uğruna, komik olur. Birilerini stratejileri uğruna bok yoluna gitti hepsi.Önceden olsa teröristler için " vay orospu çocukları" derdim. Artık bu küfürlerimin muhatabı devletin,askerin,emniyet mensuplarının üst mevkileri.
Anlamadığım nokta şu; Kandil Dağı'nın PKK için ne demek olduğunu biliyoruz.Karayılan'ın nerede olduğunu biliyoruz. 20 küsür yaşındaki gazeteci bu dağa gidip röportaj yapabiliyorsa, çeşitli,boy boy gazeteciler gidip röportaj yapabiliyorsa, Türk istihbaratı nerede tıkanıyor?? Bölgelerdeki karakollar bbg eve gibi PKK tarafından izlenebiliyorsa, hiç bir korkuları olmadan ellerini kollarını sallayarak şehir merkezlerinde gezebiliyorlarsa ve hiç bir güvenlik kuvveti buna bir şey yapamıyorsa üstelik köşe bucak kaçıyorsa sorun var demektir. Kendi toprağında sığıntısın demektir. Yani PKK,o bölgenin onların olduğunu kabul ettirmiş demektir. Ben bunu anlıyorum bu durumdan. Bu durumdan kimlerin ne gibi faydası var? Var demek ki mümkün olan en az müdahale yapılıyor.
PKK o bölgelerde kendini nasıl ilahlaştırmışsa bölge halkı da sinmiş durumda. Devletin halk evlerini PKK kendi eğitim yuvası olarak kullanabiliyor. Halka, oy kullanmamaları için baskı yapıyor, tehdit ediyor. Sonra şehit haberleri çıkınca vurun kahpeye diyerek bu insanlara da eziyet ediyoruz.
Abdullah Öcalan'a bakalım,onu uluslararası çapta kimler destekliyor ve istihbarata bakalım. Öcalan'ın yakalandığı süreci hatırlarsınız. Türkiye'den Suriye'ye kaçtı ve Suriye kabul etti. Türkiye baskı yapınca Rusya'ya kaçtı. Bu devletler Marksist yapıya sahip. Öcalan'da marksist bir kafaya sahip olduğu için sığınması kolay oldu. Daha sonra İtalya'ya gitti. Biz ne yaptık İtalyan mallarını yaktık. İtalya'nın da çok götündeydi sanki! İtalyan hükümetide Öcalan'ı ülkesinden çıkarınca, şu sıralar ekonomik anlamda batmış ve kurulduğu tarihten itibaren PKK'ya destek veren Yunanistan, Öcalan'ı Kenya'ya kaçırdı. Kenya'da yakalandı ve üzerinde sahta Kıbrıs Rum kesimi pasaportu çıktı.Karısı, Kesire Öcalan. Bu kadının babasının MİT için çalıştığı ciddi anlamda iddia edildi. vs.
Ayrıca biri twitterda "osmanlı dirilsin ve PKK bitsin" gibisinden bir şeyler yazmış. Geçen hafta arşivden çıkarılmış 1930 tarihli bir takım belgeler gördüm. Ve o belgelerde , Batman,Hakkari, Tunceli,Şırnak (gibi yerler, genel anlamda doğu) bölgelerinde asilerin ayaklandığını ve bilmem kaç kişinin "telef" olduğunu belirtiyor. Hatta bir örgüt ismi de vardı ama hatırlamıyorum. Yani demem o ki; terör olayları 30 yıllık geçmişe sahip değil, çok daha eski. Sadece ismi değişmiş. Gerisi hep aynı. Bu durum birilerinin işine geldiği için, birileri bundan maddi ya da manevi ya da her ikisi de çıkar sağladığı için bitmedi,bitmiyor,bitmeyecek.
Abdullah Öcalan ev hapsine de çıksa, meclise de katılsa, özerklik de ilan edilse bu iş bitmeyecek. Kendi yazdığı manifestosunda 4 kuraldan bahseder. 1. silahlanma 2. Özerklik ilan etme. 3. Türkiye toprakları içerisinde Kürdistan devletini kurma 4.Türkiye,Suriye,Irak,İran (Eksik ya da fazla ülkeler olabilir,tam hatırlamıyorum.) topraklarının içerisinde Büyük Kürdistan Devletini kurma. Yani bu savaşın bittiğini bizim görmemiz zor gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder