Bir komplo teorim var. Belki birileri demiştir de ben cahil cühela bir insan olduğum için bilmiyorumdur.
Her gün bir yerlerde en az bir şehit veriyoruz.Periyodik olarak günde on gibi bir rakama ulaşıyor bu sayı. Ve bu sıralar daha sık görür olduk. ABD'nin islami ülkeler için hazırladığı proje ortada. Ki bunu Obama'da ağzından kaçırdı. Mısır'dı,Libya'ydı,Suriye idi gördük durumu. Önce bir ayaklanma başlıyor.Ardından ABD tüm melek haliyle masum sivil halkı kurtarma adına operasyonlar düzenliyor. Bu saydığım ülkelerin önceden olan iç karışıklıklarına adına bir bilgi sahibi değilim. Lakin kendi ülkemde olanları az buçuk biliyorum.
PKK, yirmi yıldan fazla bir süredir var. Ve gerçekten "zamanında" çok iyi organize olmuş bir örgüttü. Yani, askeri güçleri var,siyasi ayakları var, yurt dışı ayakları var,var da var. Ama şu sıralar sanırım siyasi ayakları ile dağdaki gerillaları arasından bir tezatlaşmaları var. Burası bu konuyu ilgilendirmiyor. PKK'nın ulasal lojistik ve siyaset ile desteklendiğini sanırım herkes bilir. Teorim şu; bu örgütün ABD destekleri ve stratejileri ile şu sıralar daha çok eylem yapıp,ülkenin dikkatini çekip bir ayaklanma,bir isyan çıkartmalarını isteyip,ortalığı karıştırıp,kan revan haline getirtip,daha sonra ise eski büyük güç,demokratikleşme ve özgürlük savunucusu ABD'nin ülkeye çıkartma yapıp sözde kurtarmalarını izleyebiliriz. Şu küçük beynimle bunları düşündüm.
Ayrıca üç aylık bir eğitim sonucunda problemli bölgelere bu askerlerin gönderilmesinin ne kadar mantıklı olduğunu hala düşünüyorum. Abilerim,ablalarım biliyorum yaşamayan anlamaz, lakin çok sevdiğiniz bir insanın ani ölüm haberini almanın ne demek olduğunu biliyorum. Bu yirmi yıldan fazla bir sürede hiç mi strateji üretemedin, kimlere ne için maaş veriyorsunuz, bu kadar insanın günahına girmeyi nasıl sindirebiliyorsunuz,bilmiyorum. Ya ben küçük hesapların insanıyım ya da siz çok çakalsınız.
Sözde barış yanlısı,sosyalist kürt milliyetçisi arkadaşlarım, bakın arkadaşlarım diyorum, bütün bu olanlar sadece dil,etnik köken isteklerinden çıkamaz! Şu anda payınız üçe bölündü,bunun derdindesiniz. Masum insanların canı yanmasın artık.
Biri gelip,sen bir bok bilmiyorsun falan derse de, emin olun hiç de götümde değil.
ABD bölgeyi kontrolünde tutabilmek için bölgede Türkiye,İran ve Suriye topraklarının kesiştiği bölgede bir taşeron devlet kurmak istiyor, bunun için de önce Suriye daha sonra İran'a müdahalesi gerekiyor.
YanıtlaSilİşin Türkiye ayağı yıllardır zaten halihazırda işlenmiş ve ilan edilmiş vaziyette. Suriye ve İran kısmı için de ABD'nin jandarmalığını yapacak bir ülkeye ihtiyaç var. Zira Irak savaşında hem askeri hem de ekonomik olarak sarsıldılar,bölgeye yine birinci elden bir operasyona tabir caiz ise g.tleri yemeyecektir..
Bu yüzden Suriye'de CIA tarafından başlatılan sözde sivil direnişler basın tarafından "insanlık" ayıbı olarak gösterilecek ve buraya ABD'nin silahtarlığını yapacak olan ülke Türkiye bu ülkeye müdahil olarak BM'nin yani kaos ve parçalanmanın bu ülkeye de girişini sağlayacak. Yine nükleer çalışmaları bahane edilerek İran'a da benzer bir müdahale girişimi ABD tarafından Türkiye'ye yaptırılabilir.
Şu aşamada Mısır ve Libya gibi bir direniş ile karıştırılması mümkün görünmüyor. En azından bölgedeki ABD tasarrufu ve planı değişene dek böyle olacak bence.
Ayrıca iç isyanlara, terör olaylarına artık refleks göstermeyen bir millet haline geldiğimiz için ülkede herhangi bir savaş hali olacağını düşünmüyorum. Türk-Kürt savaşından ziyade çatışma yine TSK-Kürt savaşı olur. Aslında artık TSK-Kürt savaşı da değil Hükümet-Kürt savaşına döndü iş, etnik bir hareket yok artık ortada, olay tam manası ile siyasi.
İran'a bulaşmaya kimsenin götünün yiyeceğini sanmıyorum. Libya konusunu daha önce senle konuşup,paranın dini imanı olduğu konusunda hem firkirle kapamıştık.
YanıtlaSilBizdeki siyasi bir iç savaşımsı. Bu dönemde,haklısın halklar arası arbede yaşanmaz,zaten olan haberlerinde etkisi 3-4 saat.Sonra bir maç koyuyorlar,bitti. TSK'nın da çok başarılı olacağını sanmıyorum,hatta bazen ölüme bile bile gönderdiklerini düşünüyorum.
Bu ülkede 2 şeyin rantına inanıyorum ben.Birisi inşaat.Ne vakit bir hükümet ya da yerel yönetim değişse inşaatlar artar,yollar yapılır,kaldırımlar sökülür tekrar yapılır çok gerekliymiş gibi, yandaş kuruluşlara ihaleler verilir,orman vasfı taşıyan arazilere devlet tapu verir birilerine peşkeş çeker.Bir siyasi furya ile tüm sektörü ihya ederler.
YanıtlaSilİkincisi de terör. Bu işten ekmek yiyen bu işi oya dönüştürebilen siyasiler var, tacirler var, piyasa manüplasyoncuları var, TSK mensupları var, yerel yöneticiler var. Tüm bunlar bu milltin içinde mevcut ve aktif halde iken toplumsal bir başkaldırı ve terör ile mücadele mümkün olamaz.
Yani sen terörle mücadele etsin diye bir partiye oy veriyorsun ama o parti terör olaylarından etnik sorunlardan besleniyor, oy kazanıyor. TSK'ya evladını gönderiyorsun askerlik yapsın ülke sınırını ve güvenliğini muhafaza etsin diye ama TSK içinde askerlik mesleği maddi manada değer yitirmesin,kurumun faydalanabilinen olanakları bu yolla daha da artsın diye terörün bitmesini istemeyen personeller var. Ve tabi terör gündeminden beslenen sözde "ulusal" basın var birde. Tüm bu saydıklarım hadisenin bir ayağı sadece.
Bundan başka işin dış siyaset yönü var, etnik yönü var, jeopolitik yönü var, tarihi yönü var. Yani bir sürü ayağı var bunun ve tamamen ortadan kaldırabilmek için tek bir ayağından tutmak kafi gelmiyor.Her köşesine sarılmak ve eşit kuvveti tatbik etmek gerekli.
Bu kadar fazla pazarlığın,paranın ve beklentinin olduğu bir konuda mutabakat ve mücadele gücü bu ülke insanlarında yok. En acı olanı bu.
Bir firmada, bir okulda,bir ülkede yönetim değiştiği zaman,ilk olarak tek bir şey yapılır. Ya eski yönetimden kalma şeyleri yok etmek ya da daha büyüğünü yaptırmak. mesela belediyeler değişince köprüler yıkılır önce sonra daha büyüğü yapılır. yönetim de yazılı olmayan bir kuraldır bu. bu peşkeş çekme durumunda ise, en son devletin kar eden bir kolu kapatıldı ve arsası yeni açılan istanbul medeniyet üniversitesine bedelsiz verildi. bazı şeyleri insanın gözüne soka soka yapmaları kanı beyne çıkartıyor.
YanıtlaSilo parti etnik sorunlardan oy kazanıyor ama karşıt görüştekilerden de oy kaybetmiyor. dönemin milliyetçileri,ülkücüleri bile akp'ye oy verdi. Bizim söz hakkımız yok.biz sadece kalabalık görüksün diye konulmuş figuranlarız. ne kadar yırtınırsak yırtınalım anca kendimiz duyarız. çok acı.