10 Aralık 2010 Cuma

Neler oluyor patron oralarda vol.2


Şimdi size 2 kız çocuğunun dramından bahsedeceğim.
İlki,Mersin'de yaşayan 14 yaşındaki bir kız çocuğu babasının cinsel tacizine maruz kalıyor.Baba,çıkarıldığı mahkemede "öz kızına cinsel taciz" suçlamasıyla yargılanmak üzere "serbest" bırakılıyor ve tabi ki tacizlerine devam ediyor.Annesi verdiği ifadede " defalarca uyarmama rağmen sapıklığına devam etti" diyor. Kızın annesi,kendisi ve 2 abisi babasını bıçaklayarak öldürdükten sonra bir inşaata bırakıp, üzerine benzin döküp yakmışlar.
Devlet hani o çok sevdiğimiz devlet nerde? Sen bu iki insanı mahkemeden sonra nasıl aynı evde barındırabiliyorsun?
İkincisi,Aksaray'da 13 yaşındaki bir kız çocuğu amcasının oğluyla kaçtığı ve eve döndüğü gerekçesiyle, babası onun bakire olup olmadığını anlamak amacıyla kızına tecavüz edip hamile bırakması ile ilgili. Verdiği ifadeye göre "kızı eve dönünce kızlık kontrolü yapmak için eşinin yanında önce parmağını kızının cinsel organına sokmuş ama anlamayınca ilişkiye girmiş, daha sonraki zamanlarda da kızıyla ilişkiye girmeye devam etmiş ve 5 ay sonra kızının hamile olduğunu fark etmiş.Doktora götürdüklerinde 5 aylık hamile olduğu için çocuğu alamayacaklarını söylemişler ve kızını eve kapatmış. Doğum zamanı gelince hastanaye götürmüşler.Bebek doğunca da bebeği bir taşın altına bırakmışlar ve bebek ölmüş". Bebek cesedi birileri tarafından bulunup, polise haber verilmiş. Poliste yaptıkları inceleme doğrultusunda,hastane kayıtlarına bakarak yeni doğan bebeklerin evlerine ziyaretde bulunmuşlar. Bu eve gelince ve bebeği sorunca durum anlaşılmış.Annenin ifadesi ise çok daha garip;"yapma dedim ama beni dinlemedi".
Ancak olayda çok daha vahim bir nokta daha var.Bu da tıp personeline düşen suçu bildirme yükümlülüğün uzunca bir süre ihlali ve bu nedenle çocuğun istismarına devam edilmesi ve bebeğin ölümüne sebep olmak. Zira 13 yaşındaki kız 5 aylıkken hastaneye götürüldüğünde ve kürtaj yapılması istendiğinde, doktorun polis çağırıp çocuğu teslim etmesi gerekirdi. Ancak bebek doğana kadar geçen sürede hiç bir polis kapıyı çalmıyor. Çocuk gene hastanede doğum yaptığına göre gene bir çok sağlık mensubu 13 yaşındaki bir çocuğun yaptığı doğumu kurumlara bildirmiyor ve aileyi bebekle beraber kurumdan bırakabiliyor ve bu da bebeğin ölümüyle sonuçlanıyor. Bebeğin cesedi bulunmasaydı da o çocuğun yıllarca istismara uğramaya devam edeceğini tahmin etmek hiç güç değil.
Bu tarz olaylarda insan saldırganın neden böyle bir saldırıda bulunduğunu anlamlandıramadığı ve yoğun bir öfke duyduğu için sadece saldırgana karşı intikam duygusu harekete geçiyor. Oysa saldırganlar hep olacak, onun yerine çocukları ve hepimizi koruması gereken kurum, kuruluş ve kişilerin işlerini daha iyi yapmaları için toplumsal hassasiyeti canlandırmak her zaman çok daha önemli olmalıdır. Bu çerçevede o çocuğun eline teslim edildiği ve bu olayı polise bildirmeyen her sağlık mensubunun görevi ihmalden alabilecekleri en büyük cezayı almalarını dilerim.
Peki ya kızına kocası tarafından tecavüz edilirken izleyen anne.. Onun hiç mi suçu yok? Anadolu kadını ezilmiştir,sindirilmiştir,bastırılmıştır,bastırılmıştır denir. Ama hiç alakası yok, başka şeyler yaparken cin gibi oluyor da , bu tarz durumda mı ezilmiştir oluyor. En azından polise gidip haber vermediği için, kocasına yardım ve yataklık ettiği için o da suçludur.Ve ayaklarının altında bir cennet yoktur.

Geleceğin problemli gençlerine, kadınlarına merhaba deyin. Bu da hem sözün hem küfürün bittiği yerdir.

2 yorum:

  1. geleceğin problemli gençleri, kadınları geçmişin problemlilerinin ürünleri. problem hep vardı var olmaya devam edecek. kafa yordukça toplumsal düşünmekten iğrenebilirsin. siktir et o yüzden.

    YanıtlaSil
  2. çdsç havasına girmeyi isterdim lakin bir yerde bir ışık söner, düşünmeden uyunmuyor bro.

    YanıtlaSil