30 Aralık 2011 Cuma

hiç tadı kalmamış buraların da..

gündüzler yetmiyor. gerçi benden ötürü yetmiyor. gündüzlerim hep verimsiz geçmiştir benim. malum bu sıralar proje ve final haftasındayım. gündüzler öyle takılmaca ile geçiyor. gece tam gaz ödev kasıyorum. misal geçtiğimiz günlerde 3 gün sadece 2'şer saat uyudum. ama dün bünyem artık pes etti. nasıl yattıysam hayvan gibi 13-14 saat uyumuşum.bir de felaket asabi,duygusal ve üşüyen bir insan oluyorum uykusuzken.

geceler güzel ya geceler.

27 Aralık 2011 Salı

tüm insanlığa hareket çekmek istiyorum

çok mutsuzum. ne kadar uğraşırsam uğraşayım olmuyor bazı şeyler. ve anladım ki olmayacakta. hatta benden öyle bağımsız ki ağzımla kuş tutmayı geç, kıçımla timsah yakalasam yine olmayacak.

bir şeylere hevesli olmanız da yetmiyor. çünkü millet heves aramıyor. kendi yöneteceği,egosunu tatmin edeceği insanlar arıyor çevresinde. o kadar meraklıyız yani birbirimizi gütmeye.

istiyorum ki,somut bir şeyler çıkartayım ortaya. emek harcayayım ve karşılığını alayım. ama yok,karşılığında şunu duyuyorum; "neden bu kadar uğraşıyorsun ki? senin işini görecek kadarını yap,gitsin." sıçtınız lan azmime. çürüttünüz lan beni. sonra diyorlar ki gençlik neden böyle.

misal bak şimdi, kpss'ye giricem diyorum. "aa dersaneye gitmeden imkanı yok kazanamazsın. bence boş ver kasma." hocam tez ne olcak diyorum. " yaa derya kasma yaa, mezun olacak şekilde ayarlarız bir şeyler." ne ayarlıcan ağzına sıçayım. hiç demiyor ki," al bak bunları oku. beraber bir çalışma hazırlayalım. yayınlatırız,ilerde işine yarar. diğerlerinden farklı,anlamlı, işe yarar bir şeyler yapalım" yok lanet olsun yok.

proje hazırlıyorum. " aay caaaanım, burda işler böyle yürümez. hem biz idare ediyoruz zaten, ortalığı ayağa kaldırmanın manası yok değil mi canıım." daha ben ne yapayım he ne yapayım? (kendi kendimi sansürledim, küfür yakışmıyor ağzıma. eğrelti duruyor. yahuu)

24 Aralık 2011 Cumartesi

dayak bir ihtiyaçtır.

ya bugün böyle konuşasım var ama konuşacak kimse yok. millete şoke edecek serilikte ve susmadan konuşabilirim,bir şeyler anlatabilirim.mümkünse yüz yüze olsun, ama adam yok yahuu. bir hocam var okulda, beni birilerine tanıtırken ya da başka hocalarla bir aradayken şöyle der, "derya, 3 saatte 3 cümle kurar,o da zorla." şimdi bu isteğimi duysa oturur ağlardı herhalde.

mail kutumu açıyorum.bir bok yok.önceden dolu olurdu. proje tartışmaları,toplantı bilmem neleri.. üniversite hayatında ne kadar aktif olursan o kadar iş bulma imkanın çok olur yalanına kanmış bir öğrenciydim ben. he yapan yine yaptı da, ben yapamadım. şanssızlık. ben de abime mail attım. 2 saat önce telefonda konuşmamızdan farklı bir şey söylemedim aslında. dışarı çık,gez toz diyorlar da nereye gideyim anasını satayım. bir kaç tane arkadaşım var zaten topu topu. onlarla dışarı çıksam dinleyeceğim hep aynı muhabbet. beş,altı senelik arkadaşlığımız varsa konuştuğumuz konular hep aynı. senelere bazlı güncellemeler oluyor sadece.

ne istediğimi bilmiyorum azizim. benim dayak yeme zamanım gelmiş. bazı kişiler için dayak bir ihtiyaçtır. ben bazen çok kopuyorum hayattan. hiç ortalarda olamıyorum. ya çok uyurum ya hiç uyumam mesela. bu sıralar bunu yapıyorum. en son dün gece babam odamın kapısını açıp kibar bir dille (!) beni uyardı. bazı şeylere olan motivasyonumu kaybettim. titre ve kendine gel lafı benim için söylenmiş. hayat işte, çeşit çeşit insan var.

19 Aralık 2011 Pazartesi

bu sıralar nedense yoğun ve sıkıntılı geçiyor. hazır dönem biterken böyle üzerimdeki ölü toprağını atmak istiyorum.

mesela, abdürrahim albayrak maç izlerkenki heyecanını istiyorum.



ya da yılmaz vural'ın;



yaaa işte böyle bir heyecan istiyorum, lakin kötü olmasın. çok mu şey istiyorum ayol?

13 Aralık 2011 Salı

izzet yıldızhan davasındaki kadınların ifadelerini değiştirmeleri ya da bursa'daki tarikat liderinin cennet vaadi ile kadınlarla ilişki kurması ve hiç bir kadının şikayetçi olmaması ne kadar ilginç değil mi? para ve güç işte.