27 Haziran 2012 Çarşamba

kafam iyi vallahi. alkol kullanan biri değilim. içtim de güzelleştim değil durumum yani.


hani böyle bişey olur yada bişey yapmaya çalışırsın büyük bir sabır ve gayretle. ama bir süre sonra baktın ki sıçışlardasın. bu sıçışların moral bozukluğunu atlatıp artık "amaaaaan koy götüne" moduna girmişsin. hah! işte kafam öyle güzel. ayılınca ne bok yicem bilmiyorum.aspirine başlarım heralde.ehehehe

24 Haziran 2012 Pazar



ruhidir benim adim hiç çıkamam evimden 
dostlar uydururum hayali mutluyumdur bu yüzden 

20 Haziran 2012 Çarşamba

dark side'a geçiş yapıyorum kardeşlerim. o kadar safım ki herkes kendi işine gücüne baksa dünyanın güllük gülistanlık bir yer olacağını düşünürdüm. insanlar ölmesin,savaşlar olmasın, tansu çiller edası ile. hümanist tarafımı kestim,öldü. fazla da direnmedi zaten.

milletin düşüncelerini dinliyorum,yazdıklarını okuyorum. hiçbiri toplum refahı ile bağdaşmıyor. zümresel,bireysel çıkarlar. her konuda,her yerde böyle. "haklı direnişimiz,haklı savunmamız,haklı adam öldürmemiz,benim hakkım!" vay amk hak neymiş böyle ya. herkes kafasına göre bir kılıf uydurmuş gidiyor. olan bizim gibi saftiriklere oluyor. kimsenin hiç bir bokunu,sikindirik fikrini savunmuyorum. kendi bildiğimi okuyorum.

hani tarkan konserlerinde elini uzatarak taaaarğaaaaan diye böğüren kızlar var ya, ona hiçbir yararı yok.tarkanın onu dinlemeye gelenlerin hiçbiri umrunda değil. aha bizde öyleyiz. deli gibi savunursun bir şeyi.sonra bakmışsın ki sen maşasın,o çıbanın başı gidip orda paralarını sayar,menfaalerini sınıflandırır. biz burda dinci,kemalist,kürt diye birbirimizin götünü keselim. adamlar orada karşılıklı otursun fındık,fıstık yesin. gladyatörler gibi bizi dövüştürsün,onlar locadan bizi izlesin. sıçarım böyle aklı mantığa. yokum ben yokum.

18 Haziran 2012 Pazartesi

başka umudu kalmayıp sınavlara hazırlanan bir kişinin durumunu anlatıyorum. kpss'ye çalışıyorum gençler,20 gün var ya da yok. henüz konularım bitmedi. aynı zamanda iş ilanlarına başvuruyorum ve onların yaptığı saçma sapan sınavlara giriyorum. sanki o sınavları kazansan alıp ceo yapacaklarmış gibi bir hava katmışlar. bu tür sınavlarla problemim yok,hatta derece yapıyorum. düşünün sınav konusunda o kadar kaşarlaştım. ama sinirimi,öfkemi,umutsuzluğumu mülakatlarda gösterince göt gibi ortada kalıyorum. mantık aramıyorum artık. benim anlayamayacağım şekilde dizayn etmişlerdir eminim.

daha dün girdim bir bankanın sınavına. 5000 küsür kişi çağırmışlar sınava ve onların içinden sıyrılmam gerekiyor ki süreci izleyen 3 mülakata girebileyim. umudum yok,geçtim bunu. kendisi bir cemaat bankası olduğu için 5000 kişiden en az 4800'ünün konu mankeni olarak katıldığına inanıyorum. dışarıya ters kaçmasın hesabı. neyse bok atmıyorum. sınavım iyi geçti ama.

sınav,iş,okul stresinde level atladım artık. psikolojik etkilerini geçtim fiziksel reaksiyon gösteriyorum. bugün 11'den beri masada oturuyorum ve çözdüğüm soru sayısı 2. baş ağrısı,göz ağrısından geberiyorum. mide bulantısından sürünüyorum. nefes darlığı çekiyorum. yatağa yattığımda kalp çarpıntısından yayların sesini duyuyorum. masama baktığımda midem bulanıyor. bunu artık gına geldi anlamında demiyorum. ciddi anlamda midemde ne varsa çıkartacak gibi oluyorum. sürünüyorum a dostlar. ağlasam rahatlayacakmışım gibi geliyor ama asla ağlayamıyorum. bütün bunlar sınav korkusundan falan değil, çünkü korkmuyorum. ama biliyorum ki emeklerim boşa gidecek. forumlarda milletin neler yazdığını okuyorum,kimlerin nerelerde tanıdıkları,referansları (torpil) olduğunu okuyorum boşa kürek çektiğimi anlıyorum. ruh halimi geçtim ki hiç bir zaman şen şakrak biri olmadım, bu baş,göz ağrısı,nefes tıkanıklığı,mide bulantısı beni telef ediyor. ne yapayım ben bu saatten sonra?

gidip kafamı suya sokayım bari.


16 Haziran 2012 Cumartesi

sosyal medya dedikleri bambaşkaymış arkadaş. ordan çok şahane kişilik testi yapabilirsiniz. örnek;

isim vermeyeyim.çünkü kendisi aka boka dava açan, belli bir zümreye üye bir belediye başkanımız. az önce gördüm. bir vatandaş bu adamın geçmiş yıllarda rakı masasındaki bir fotoğrafını koymuş. bulunduğum zümre ve yaptığı propagandaya ters bir fotoğraf. hani derler ya yatakta basılsan inkar edeceksin,o da o kafadan. " fotomontaj o, kanıtlarsam şerefsiz olduğunu kabul edecek misin?" tarzında bir cevap vermiş ve tabi ki dava açacakmış falan filan. hukuk zaten sizin elinizde. eminim kazanırsın davalarını. neyse derdim bu değil. bu belediye başkanına öyle yanıtlar geliyor ki düşündürdü beni. kızın biri şöyle demiş; "fotomontaj oldugu oyle bariz ki. Melih Gokcek asla oyle oturmaz, oyle cirkin de giyinmez:)". ilaaaaahiiiii yaa. anan orospu desem bu kadar savunmaz. bilmiyorum olum bende mi bir anormallik var yoksa millet mi sıyırmış bilemedim. sanki 40 yıllık tanıdık. "aslaaa aslaaağ, benim tanıdığım m.g. öyle şeyler yapmaz!!" para,şan,şöhret mi veriyorlar ne vaad ediyorlar. anlamadım birader ben.  bahçeli bir akıl hastanesine yatmak istiyorum ben.

11 Haziran 2012 Pazartesi

bu sıralar sıkıntıdan mı nedir hep rüya görüyorum ve hepsi saçma sapan. en son gördüğüm rüyada evleniyordum. hemde kodamanlar için hazırlanmış bir otelde. avlu mu denir ne bok denir işte oraya çift taraftan inen altın varaklı merdivenler vardı, kırmızı kadifeden koltuklar falan. kesin götüm açıkta kalmış.

neyse. evleneceğim kişiyi tanımıyorum. böyle boy aynalı bir odada yanımda bir tane kadın beni hazırlıyor. yanıma bir tane çocuk,bir tane adam geldi. dedim ne ayaksınız siz,ne işiniz var lan burada? her ne kadar gelin olsam da eşi benzeri olmayan kibarlığımı bozmuyorum. misafiriz biz falan dediler. ben de konuşmaya başladım. "ben evlenmek istemiyorum, anam babam bile beni ellere verdi,beni gözden çıkarttılar, damat kesin öküzün önde gidenidir, yıl olmuş bilmem kaç hala bu tür düğünler falan var,kaçsam mı falan acaba..." ben konuştukça adamın yüzü şekilden şekle giriyor. sonra uyandım,düşündüm. damat heralde oydu.potun alasını kırdım. bu konuşmadan sonra olacakları görmemem için rüyam yarıda kesildi diye düşündüm.

durum bu yani. bir rüyam daha var,onu sonra anlatırım. filmlerdeki gibi, bir evden kaçmaya çalışıyoruz. millet plan yapıyor,beni dinlemiyorlar. ben de kapıyı açıp çıkıp gidiyorum. özet olarak bu. eheheh

8 Haziran 2012 Cuma

bakıyorum da şöyle bir etrafıma.. herkes iyi kötü bir yolunu bulmuş. herkes kör topal dengini bulmuş. bir ben mi bulamadım ulan? ağır ironi içeriyor bu yazdıklarım. yol bulmak,dengini bulmak gibi deyimler,öbekler,kelime grupları geniş yelpazede değerlendirilebilir. ehehehem