18 Aralık 2010 Cumartesi

Dağ,bayır,çayır,çimen


Arkadaş serimden devam ediyorum.
Anıl Şarkoğlu,facebook'taki arkadaşlık talebime karşılık "pardon,tanışıyor muyuz?" tarzında mesaj atarak arkadaşlığımızın ilk adımlarını atmış olduk. Yıl 2008 sanırım, Arı Hareketi'nde GençNet projesi için gönüllü çalışıyorum. Ve yapılacak projeler için katılımcıları yönlendirecek ilgili kişiler lazımdı. Konuyla alakalı olarak internette çeşitlli sayfalardan çeşitli isimler bulup bir şekilde iletişime geçtim. Anıl'da onlardan biri. Attığım maile karşılık vermeyince faceden buldum ekledim valla. Bu proje boyunca tanıştığım kişilerle arkadaşlıklarım hepsi bu şekil sonlanmadı tabi ki. 2 gün boyunca kaçtığım kişiler de oldu.

Anıl,bir dağcı, bir eğitmen,bir mühendis. Detaylı bilgi için bkz: http://www.anilsarkoglu.com.tr/

Sitenin çok da hoş bir müziği varmış. Eğer olurda, kollarımı iki yana açıp,çığlık atarak dağlara koşmak istiyorum derseniz iletişime geçin derim. YTÜDAK'ın aktif çalışanlarından. Gerçi 2 yıldır beni Ballıkayalara götürecek ama, nerdeeee. En son görüşmemizde bunu sana farklı tarzlarda söylemek için boy boy laflar hazırlamıştım ama sen çok derin mevzular açtın, unuttum yaaa. Çok büyük pişmanlık duyuyorm şu an.


Adrenalin'de çalışıyordu. Hatta arkadaşlarım arasında çok meşhur olan, beni sebil olarak görmelerini sağlayan Marmot mataramı bana hediye etti. Arkadaşlarımın çoğuna dert yanmaktan hoşlanmıyorum ama çaktırmadan anlattım,çaktırmadan dinledi,yönlendirdi. Gerçi bir yerlere tırmanışlara gittiğinde rahatsız olmuyor değilim ama fesat bir rahatsızlık değil. Yanımdan biri 2 adımlık yolu gittiğinde tembih ediyorum,"varınca beni ara, yolda kimseye bulaşma,yabancılardan biri bişey verirse salak gibi alıp yeme" tarzında. Benimki de böyle bir rahatsızlık. Hatta sene 2008 ya da 2009 bilemiyorum, neresi olduğunu da hatırlamıyorum. Bir yerde kamp yapanlara mı,yürüyüş yapanları bilemedim üzerlerine çığ düşmüştü. Anıl'da bir yerde kamptaydı ve hemen mesaj attığımı hatırlıyorum "sağlam mısınız?" diye. Tanıdığım kimse ölmesin istiyorum, ne var yani bunda? Gönül isterdi ki tırmanışlarından bahsedeyim ama bana ne kadar anlatsa,izah etse,şuraya buraya gittim dese,benim bildiğim bir uludağ,bir Palandöken,bir Baba Dağı, bir Allahuekber Dağları,bir Toroslar,bir de Hasan Dağı olduğu için pek aklımdan tutabileceğimi sanmıyorum.Coğrafyam çok kıt ya.


Ama biliyor musun, seninle sohbet etmek gerçekten çok hoş. Vurucu noktayı hep sona saklıyorsun,ne olmuş yani senin kilona yakınsam, obezlik yolunda adım adım ilerliyorsam? Ben bir kader kurbanıyım bu konuda. Kopmamak dileğiyle..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder