29 Ekim 2012 Pazartesi

Yine Birgün Hastayım..

Herkesi, her şeyi dışarıdan takip ediyorum. Kafamda dönüp dolaşan şeylerin adını riyakarlık  koyarak bazı şeyleri noktalıyorum. Arkadaş olaylarından falan bahsetmeyeceğim. Genel olarak hepimizin gördüğü olayların kafama yatmayan kesimlerini yani riyakarlık olarak isimlendirdiğim noktaları yazacağım.

En sinir olduğum şey ve asla tahammül edemediğim şey salak yerine koyulmaktır. Çıldırıyorum,insanlıktan çıkıyorum. Beni ecdatlarına sövmek zorunda bırakıyorlar ki hiç hoşlandığım şey değildir. Yerseniz eğer.

Ali Ağaoğlu'na gıcık oluyorum Van depreminden beridir. Yedi sülalesine bir asır yetecek kadar parası olmasına rağmen çıkmış tv'ye bağış topluyor. O adamı, marka stratejisi neticesinde oraya çıkaran adamın aklına tüküreyim. Demezler mi adama ; " Madem sen bu devrin adamısın, götürdüğün paranın,aldığın ihalenin haddi hesabı yok. Yap ulan bedava konut. Seni o noktaya getiren kesimin yüzünü kara çıkartma.". Ama ne yaptı? " Ben bile çıkardım para verdim,siz de verin." mesajı verdi. Gariban adama duygu sömürüsü yaparak paralarını topladılar.Sonra o paralara ne oldu bilen yok. Van'daki deprem konutlarında ve yenileme çalışmalarında yapılan yolsuzluğun ortaya çıkarılmaması için yerel gazetecilere 100 adet konut ayrıldığını biliyor muydunuz? O paralar kimlerin götüne sıvandı,bilinmiyor. 

Din olayına değinmek istiyorum yüksek müsaadelerinizle. Müslüman,müslümanlık, islamiyet, arapça gibi kelimeler görünce,duyunca bile şeytan görmüş gibi oluyorlar. Ama haham, papaz,haç, hristiyan gibi kelimelerde ayn durum geçerli değil. Huysuz Virjin'in oynadığı cips reklamındaki cipsin paketinin üzerindeki domateste haç gizliydi. Subliminal mesaj olarak. Biri çıkıp " haç koymuşlar üstüne!" dedi. Anaaaaam millet bir tiye aldı bunu,görmek lazım. Yok işte haç varmış da ne olmuş, onu görünce kiliseye mi koşacakmış, din mi değiştirecekmiş falan filan. Evet, bu dediklerinin hiç birini belki yapmayacaksın. Ama neden var o orada, neden gerek duymuşlar o tarz bir hareket yapmaya? Bunu düşünmeden hemen saydırmaya başlıyorsun. Paketin üstünde haç değil de, arapça bir yazı olsaydı, hemen başlarlardı;" çocuklarımızın beynini yıkamaya çalışıyorlar, ülke elden gidiyor, şeriat gelecek,yobazlar, bu marka cipsi almayacak 1 milyon kişi bulabilirim.". Neden böyle? Neden bir tarafı itin götüne sokarken diğer tarafı göklere çıkarıyoruz? 

Sosyal medya denen bokta ülkemizi ve düzenimizi büyük bir cesaretle koruyan kardeşlerimize de lafım var. Tenzih ettiğim kişiler muhakkak var. Malum önümüz Cumhuriyet Bayramı. Bu senenin moda olan lafı şu; "Yarın Cumhuriyet'i ilan ediyoruz İsmet!". Bugün en az 100 kere okudum bu tarz bir cümleyi. Kutlamaya izin vermemişler, ama o yine de kutlamaya gidecekmiş. Belki polis içeri alırmış. Cumhuriyet için kendini feda etmiş olurmuş. Hele hele! Şu laflara bak! İnsanların bu kutlama coşkusunun altında yasak var. Yıllar evvel kimse gelmezdi. Okullar toplar götürürdü,herkes kaçar giderdi. Madem bu kadar bazı şeylerin farkındasın, bunu her hareketinde her gün göster. Yılda bir defa meydanlara gidip bayrak sallayarak facebook fotosu çekip koymakla olmuyor bazı şeyler. Bir kere de zihniyetin " dostlar alışverişte görsün." olmasın. Hiç samimi bulmuyorum. 

"Barış,barış!" diye inleyen kemçük ağızlı dostlarımı anmazsam darılırlar bana. Bir takım "insanlar" barış görüşmeleri olduğunu belirtti yine yakın zamanda. Ama durdu mu olaylar? Yok.Bugün yine 1 polis öldü. Ki kıl payı atlatılmış bir olaymış. Roketlerin hepsi patlamamış. Neyse.. 680 PKK'lı ve KCK'lı açlık grevindeymiş. Kimisine göre bu sayı 10.000. Bilemiyorum. Kurban Bayramı nedeniyle barış güvercinleri yine duygu sömürüsüne başladılar.Yok biz evimizde löp löp etleri yiyecekmişiz. Onlar bizim haklarımızı savunmak için aç kalıyorlarmış. Hiç düşünmüş müyüz boğazımızdan nasıl geçecek diye. Valla güzel geçti canım kardeşim. BDP'li vekiller löp löp malları götürürken, 5 yıldızlı otellerde karılarla tatil yaparken nasıl içleri rahatsa benim de rahat. Hapishanelerde yemek veriliyor mu? Veriliyor. Yesinler o zaman. He bu arada yapılan greve de inanmıyorum. Tarihte örnekleri mevcut. Kesin vardır bir halt.

İnsan kadar adi bir varlık yok. Amaç ve isteklere ulaşmak için her şeyi ama her şeyi yapabilirler ve bunlar için sadece "istemek" kavramı yeterlidir.





2 yorum:

  1. şiddetin ne hoş negzel şevkatın hacı. bombaladın yine

    YanıtlaSil
  2. hep tekrar ediyorum kendimi hep.

    YanıtlaSil