24 Ekim 2010 Pazar

sıkılıyoree


Hergün aynı şeyleri yapmaktan,şimdi ne olacak diye düşünmekten,sonuç olarak bişey bulamamaktan ve kendimi kandırmaktan sıkıldım. Sıkıntımı geçirmek için bulduğum oyalanmaları bile sıkılmamın vermiş olduğu apır kasvet neticesinde elimi bile kaldırmıyorum. Şu an "hemen başlıyorsun" diye gelseler, "neye" demeden giderim ama sanırım yarım bırakırım. Hayat sevincim yok olmuş. Bitkisel hayattayım. Düz.. Nefes al ver,dizi izle,bişeyler okumaya çalış,yemek ye, ama hepsi yarım yamalak. Rutin hayatımın parçaları.


Bazen değişiklik yapmaya evren izin veriyor gibi oluyor.Sonra birileri ağız burun kıvırıyor,bişeyler geveliyorlar. Ben de gurur yapıp (aman eksik olmasın zaten) elimin tersiyle itip "istemem" diyorum. Dışarı çıkmak,arkadaşlarımı görmek,konuşmak,yüzümü yıkamak,çoraplarımı çıkarmak,dişlerimi fırçalamak,babama "günaydın" demek istemiyorum.


Daha önce de olmuştu bu. Ama bişeylere bağlanarak doğrulmuştum. Çünkü 2 ay sonra nerde,ne yapıyor olacağımı biliyordum. Ama şimdi öyle mi? Kafamda kendi kendime ihtimaller üretip,kendi kendime tribe giriyorum. Bie bakıyorsun herşey mükemmelken,birilerini kazığa oturtup intikam alıyorum, bir bakıyorsun ki hayatıma çok farklı bir şekilde yol vermiş, gidiyorum elimde bir çanta. Bazen bu hayallerin getirdiği tatminkarlıkla bir kaç saat geçiriyorum. Şizofren miyim acaba?


Ya da bazen izlediğim dizilerden,filmlerden beğendiğim bir karakter seçip onun gibi olmaya çalışıyorum. "Aaaa" diyorum "Andrea olsaydı böyle yapardı." Ama artık bunlardan da sıkıldım. Hiç böyle çaresiz olduğumu hatırlamıyorum. Beni egale etmek isteyenler,elimden amaçlarımı,planlarımı alırlarsa başarılı olurlar. O kadar uyuştum ki vursalar acımaz kıvamındayım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder