23 Mart 2011 Çarşamba

Defter dolusu analiz


2002 yılından beri günlük desem değil,demesem olmayacak, kendi çapımda olanları ve duygularımı analiz ettiğim kağıt parçaları,defterlerim var ve onları çıkardım,seçmece okuyorum.

Bazı şeyler çok değişmiş,bazı şeyler ise hiç değişmemiş.Ama asla tahmin edilen liseli bir kızın günlüğü kıvamında bir şey değil. Hep gelecek planları,hep bu nasıl olacak sorguları,hep bir çıkış yolu aramalar.. Belki de yazılı olarak düşünmüşüm. Ordan burdan oklar çıkartarak neden-sonuç-alakalık durumları belirtmişim.

Belli bir yıla kadar hiç küfür yok..Ondan sonrası baya ağır. Sevdiğim ve fikirlerini önemsediğim biri, " pek sorun anlatmıyorsun,yaşamıyor musun yoksa anlatmıyor musun,ne yapıyorsun" diye.Ben de defterim var yazıyorum demiştim,okumak isterim demişti ki hala diyor. Bu merakını psikolog olmasına veriyorum.

İnsanlara ve olaylara karşı çok safça yaklaşımın varmış aslında.Hep" bunu dedi ama eminim böyle demek istememiştir","böyle oldu ama düzelir elbet" gibisinden şeyler. Şimdi diyorum ki küçük kız; her şey olması gerektiği gibi oldu,çok da iyi oldu güzel oldu tamam mı?

Hayat süprizlerle dolu.Yazdıklarımı okuyup,düşündükten sonra farkettim.

1 yorum:

  1. ben de 20 yaşına kadar defter falan tutmadım da askerde yazasım geldi, tabi " sevgili günlük bugün okulda şu şöyle dedi bu böyle dedi neden dedi ay çok üzüldüm çok kırıldım" falan değil hep alakasız şeyler yazmışım. ama önceden beri yazan insanların yazılarında farkediliyor ki eskiden "olay-kişi" ekseninde gelip gidilirken yaş ilerledikçe yargıda bulunmalar başlamış hissiyatlar öne çıkmış vs vs.

    harbi naaptım lan ben o defteri?

    YanıtlaSil